Son günlerde dünya gündeminde önemli yer tutan maymun çiçeği virüsüne ilişkin açıklamalarda bulunan Klinik Mikrobiyoloji ve Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Dr. Mustafa Torun, “Bu ağır bir virüs. Bulaşabilmesi için iri bir partikül olmalı. Havada uzun zaman kalmıyor, ağırlığından dolayı iri tanecikler şeklinde geçiyor. Bu virüsün salgın, pandemiye yol açıp açmayacağını şimdilik bilemiyoruz” dedi.
Maymun çiçeği virüsünün 1958’de ilk defa maymunlar ve kemiricilerde tespit edilen bir DNA virüsü, bir viral kemirici hastalığı olduğunu dile getiren Torun, “tüm DNA virüslerinde olduğu gibi çiçek ve suçiçeği virüsündeki gibi (bunların hepsi ortak ailedendir) üst solunum yolu enfeksiyonu ile geçer, yakın temas ile geçebilir. Kirlenmiş maddeler ve eşyalar üzerinde de yaşayabiliyor. Onlarla temas edip cildimizdeki her türlü travmalarla, lezyonlarla, çatlaklarla geçebiliyor. Esas olarak solunum yoluyla geçiyor” şeklinde konuştu.
Uzm. Dr. Torun, bu yeni virüsün Covid-19 benzeri yeni bir pandemiye yol açıp açmayacağı şeklindeki soruya ise “Bu ağır bir virüs. Bulaşabilmesi için iri bir partikül olması lazım. Havada uzun zaman kalmıyor, ağırlığından dolayı iri tanecikler şeklinde geçiyor. Bu virüsün salgın, pandemiye yol açıp açamayacağını şimdilik bilemiyoruz” yanıtını verdi.
Maymun çiçeği virüsü vakalarının belirtilerini sıralayan Torun, “Ateş, kırgınlık, halsizlik, yorgunluk sayılabilir. En tipik özelliği de şiddetli baş ve sırt ağrısı. Özellikle omuzda ağrı yapıyor. Ayrıca lenf bezlerinde şişme yapıyor ve döküntülere yol açıyor” dedi.
Virüsün hafif olan alt tipinin Demokratik Kongo Cumhuriyeti’nde görüldüğünü, Orta Afrika Cumhuriyeti’nde ise daha ağır tipinin seyrettiğini söyleyen Torun, ölüm oranını bazı yayınlarda yüzde 1-3 oranında, bazılarında yüzde 6’ya kadar gösteren yayınlar olduğu bilgisini verdi.
Antiviral bir ilacın ve onaylanan bir aşının bulunduğunu ifade eden Dr. Torun, çiçek aşısı geçiren 50 yaş grubu insanlarda yüzde 85 oranında bir koruyuculuğun olduğunu söyledi.
Türkiye’de 1980 sonrasında bu aşının uygulanmasına son verildiğini ve sonrasında Hıfzıssıhha Enstitüsü’nün kapatıldığını hatırlatan Torun, bu kararların yanlış olduğunu ifade etti. Çiçek aşısının tekrar gündeme gelebileceğini belirten Torun, bu aşının koruyuculuğunun çok fazla olduğunu kaydetti.
Sağlığın bir kamu hakkı olduğunu ve bütün insanların yararlanması gerektiğini vurgulayan Uzman Doktor Mustafa Torun, “Koruyucu hekimliğe ağırlık verilmeli, aşılar evrenseldir herkes ulaşabilmelidir” dedi.