Rusya-Ukrayna arasında uzun bir süredir devam eden gerginlik hangi noktada? ABD ve NATO sürecin neresinde? Yaşanan krizde karşılıklı açıklamalarla tansiyon zaman zaman yükseliyor, zaman zaman da azalıyor…
Rusya-Ukrayna arasındaki gerilimi değerlendiren Emekli Büyükelçi Uluç Özülker, Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov’un “ABD ve NATO ile güvenlik konularında başlayan diyalog devam edecek. Müzakerelerden çok iyi paket sonuç çıkma şansı var” şeklindeki açıklamasının meselede akl-ı selimin ön plana çıktığına dair bir emare olarak değerlendirilebileceğini belirtti.
ABD ve İngiltere ikilisinin bu meseleyi tahrik edici bir noktaya taşıdığını ifade eden Özülker, Rusya’nın ise bu süreçte askeri açından bir gövde gösterisi yaptığını söyledi.
ABD’nin askerlerini ön plana çıkarmadığını, ancak Rusya’yı çevreleme politikasını sürdürdüğünü dile getiren Özülker, “Belki az ama öz asker gönderiyor. Bulgaristan’a, Romanya’ya, Litvanya vb. Baltık ülkelerine, Polonya’ya, Dedeağaç’a” ifadelerini kullandı.
Esas itibariyle meselenin sadece Ukrayna meselesi olarak düşünülmemesi gerektiğine dikkat çeken Özülker, “Bu mesele ABD ile Rusya arasındaki tabiri caizse bilek güreşinin, Ukrayna’yı bir günah keçisi olarak kullanmakta oluşudur” diye konuştu.
ABD’nin askeri yönlerden ziyade ekonomik-mali konularda Rusya’yı sıkıştırma politikası izleme yoluna gideceğini açıkladığını belirten Özülker, Rusya’nın süreçle birlikte Çin ile yakınlaştığını ve ortaklıklara imza attığını vurguladı.
Özülker, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu bir iddiadır ama; Rusya burada kazandı! Çünkü, birinci şartı ‘NATO genişlemeyecektir’ olmuştu. Cevabı da ‘Zaten NATO’ya girmesi söz konusu değildir ki’ şeklinde gelmiştir. Birincisi hedefe varıldı. İkincisi, Rusya ‘Orta Asya vb.de uğraşmayacaksın’ dedi. ABD’nin burada sesi duyulmaz oldu. Sonuç olarak, Rusya ‘kırmızıçizgi’ diye ortaya koyduğu hususlarda dolaylı yollardan karşı tarafın da icazetini almış durumdadır.”
Türkiye’nin yaşanan krizdeki tavrına ilişkin de değerlendirmede bulunan Uluç Özülker, meselede taraf olarak değil, tarafsız ve barışı destekleyen taraf bir tavırla hareket etmek daha makul olarak görülmektedir. Akılcılığı ön plana çıkarmak gerekmektedir” ifadeleri kullandı.