Dumlupınar Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Barış Adıbelli 2021 yılında Asya-Pasifik başta olmak üzere dünyada uluslararası arenada yaşanan önemli gelişmeleri değerlendirerek, 2022 yılına dair beklentilerini aktardı. Adıbelli, “21. yüzyılın en önemli fenomeni yükselen Asya’dır. 2022 yılı Çin’in, Rusya’nın ve Türkiye’nin ‘Asya-Pasifik Yılı’ olacak” diye konuştu.
ABD-Türkiye ilişkilerine ilişkin değerlendirmelerde bulunan Adıbelli, Türkiye’nin Azerbaycan ve Ermenistan ile ilgili politikalarının ABD’de kimi çevrelerde rahatsızlık yarattığını dile getirdi.
Rusya-Türkiye arasındaki ilişkilere değinen ve iki ülke arasındaki çeşitli meselelerin bir tarafa bırakılması gerektiğini vurgulayan Adıbelli, “bu bölgede neler yapılabileceğine bakmak lazım” diye konuştu.
Ukrayna krizine dair açıklamalarda bulunan Adıbelli, Rusya Devlet Başkanı Putin’in bu kriz sürecinde Hindistan’a yaptığı ziyarete dikkat çekti. Adıbelli, şu ifadeleri kullandı: “Avrasya coğrafyası bir satranç tahtasına benzetilir. Rusya da usta bir satranç oyuncusudur. Hindistan ziyareti yakın zamandaki önemli bir satranç hamlesi. ABD’nin Hint-Pasifik stratejisinin ana sütunlarından birisi noktasında ciddi bir hamle yapmıştır.”
Rusya ve Hindistan’ın yeni ticaret koridorundan söz eden Barış Adıbelli, “Chennai-Vladivostok deniz yolu projesi, Moskova, Pakistan ve Hindistan’ı Çin’le yeni bir zeminde buluşturabilir” dedi.
“21. yüzyılın en önemli fenomeni yükselen Asya’dır” diyen Adıbelli, “2022 yılı Çin’in, Rusya’nın ve Türkiye’nin ‘Asya-Pasifik Yılı’ olacak” ifadelerini kullandı. ABD’nin yaşanan gelişmeleri şaşkınlıkla seyrettiğini belirten Adıbelli, “Hindistan’ın kendisinden uzaklaşması nedeniyle ABD 15 Eylül 2021’de İngiltere ve Avustralya’yla birlikte AUKUS’u kurdu” diye konuştu.
Avrupa Birliği’nin de kendine ait bir Hint-Pasifik stratejisinin son dönemde ortaya çıktığına dikkat çeken Dr. Barış Adıbelli, açıklamasını şöyle sürdürdü: “AB son günlerde ‘Küresel Geçit’ adında, Kuşak ve Yol Girişimi’ne alternatif 300 milyar Euro’luk bir proje ortaya attı. ABD’de de buna benzer bir şey yapmıştı, birkaç yüz milyar dolarlık bir projeydi. O dönem de dile getirmiştik; ‘Kuşak ve Yol’daki sadece bir yatırım bankasının bile sermayesi 1 trilyon doların üzerinde. Nasıl olur da meydan okuyacaksınız!”