Celal Bayar Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbı Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Sinem Akçalı Covid-19 salgınında gelinen süreci ve aşı çalışmalarını değerlendirdi.
Akçalı, birkaç ay önce gerçekleştirdikleri “Sinovac Aşısının Türkiye’deki İlk Antikor Sonuçları”na ilişkin bilimsel çalışmayı hatırlatarak, aşının antikor geliştirme oranın yüzde 97’lere çıktığını belirtti.
Akçalı, yaptıkları istatiksel çalışmalarda şu sonuçlara vardıklarını belirtti: “Genç olmak, kadın olmak, sigara içmemek, kronik hastalığı bulunmamak, grip aşısı olmuş olmak, obez olmamak ve aşı öncesi Covid-19 geçirmiş olmak antikor düzeylerini istatiksel olarak etkileyen faktörler arasında yer aldı.”
Araştırma çalışmalarının devam ettiğini belirten Prof. Akçalı, şöyle devam etti:
“Şu anda sağlık personelleri arasında iki doz aşısını tamamlayıp, Covid’e yakalananların takibini yaparak, bu çalışmayı, Sinovac aşısının sağlık çalışanlarında 1 yıllık antikor düzeyleri ve koruyuculuk düzeyleri etkililiği gibi bir sonuca varmak istiyoruz.”
Aşılamam çalışmalarına da değinen Prof. Dr. Sinem Akçalı, Türkiye’de toplam aşılanma oranının nüfusa göre yüzde 14,9 olduğunu, bu oranın yüzde 60 olarak hedeflendiğine dikkat çekti. Akçalı, Sağlık Bakanlığı’nın verdiği bilgilere göre Haziran ayında aşılama hızının artacağını hatırlattı.
Ülkelerin bağımsız olarak tek tek aşılamada belli bir düzeye gelmesinin yeterli olmayacağını ifade eden Akçalı, dünyada 10 ülkenin üretilen aşıların yüzde 75’ini aldığına dikkat çekti. Prof. Akçalı, 130 ülkenin şu an için aşıya hiç ulaşamadığını, bu aşı adaletsizliğinin uluslararası düzeyde yetkililer tarafından bir an önce değerlendirilip, en kısa sürede bütün ülkelerin aşıya ulaşmalarını sağlayarak tüm dünyadaki popülasyonun bir an önce belli bir seviyede aşılanma düzeyine getirilmesinin şart olduğunu söyledi.
Aşı karşıtlığının hiçbir bilimsel temeli olmadığına vurgu yapan Akçalı, aşı sırası gelen tüm yurttaşların aşı olması gerektiğini de sözlerine ekledi.