Bradbury, arkadaşıyla yürüyüşe çıkmıştı. “Bir polis arabası durdu ve bir memur çıkarak ne yaptığımızı sordu” diye anlatıyor devamını. “Havayı soluyoruz, konuşuyoruz, tartışıyoruz, yürüyoruz” yanıtı aldı. Elbette yanıt, polisin pek hoşuna gitmemişti. Kısa sorgunun ardından “Pekâlâ” dedi polis memuru, “Bir daha yapmayın!”“Yürümenin yasaklandığı ve bütün yayaların suçlu sayıldığı” öyküsünü o günün siniriyle yazdı. Sonra ardı ardına öyküler ve bir sıçrama. Kitapların yakalanıp yakıldığı distopya, Fahrenheit 451, işte bu yolculukta çıktı.